14 Ağustos 2015 Cuma

GÜLHANE PARKI





      Sultanahmet’e her geldiğim de bu eşsiz parkta zaman geçirmeden asla eve dönmüyorum. Bu parkın ayrı bir huzuru ayrı bir tarihi dokusu var. Hiç bir şey yapmasam da çimlerine oturup sevdiğim bir kitaptan iki satır bile okusam bana yetiyor.
Bu parka birçok arkadaşım ile birlikte geldim hepsiyle çok güzel anılarım oldu. Çünkü sadece sıradan bir park değil burası birçok eseri birçok tarihi içerisinde barındıran bir yer bu da bizlerin sürekli burayı ziyaret etmesini sağlıyor.


      Gülhane bölümünün iki kısmı vardır, ilk kapıdan girdiğinizde size eskiden Alay Köşkü denilen ve padişahın geçit törenlerini buradan izlediği yer göz kırpar. İhtişamı göz kamaştırıcıdır. Devam ettiğinizde İstanbul Büyükşehir Belediyesinin yapmış olduğu çalışmalar karşılar bizleri. Koru halini tam haliyle sunmaktadır. Küçük fıskiyeli bir havuz serinletmekte etrafı tam karşısındaki o duvara yapılan eser vay dedirtecek şekilde, devam ettikçe başınızın üzerinden rengarenk papağanların geçtiğini görüp seslerini işiteceksiniz ve etrafınızdaki ulu çınar ağaçlarının varlığıyla huzura doyacaksınız diyebilirim.

Son zamanlarda fotoğraf çekimlerinin çokça yapıldığı düşünülerek özel birkaç yer bile yapılmış gayet başarılı olduğunu düşünüyorum ben bile buralarda fotoğraf çektirdim.
Parkın içerisinde iki güzel müze var içerisine girip gezmeden ve o dokuyu soluyup o saklanan tarihi görmeden ayrılmayın derim. İlki Tanzimat müzesi ki bunu anlatmama gerek var mı bilmiyorum ama yine de bir bahsedeyim Gülhane-i Hattı Hümayun’u olarak bilinen Tanzimat Fermanı burada okutulmuştu. Fermanın da bulunduğu bu müze bence gezilmelidir.
İkincisi ise henüz yeni sayılan bir müze eskiden Has Ahırların bulunduğu ve Topkapı Sarayı’na ait olan bu bina şimdi ise tarihe tanıklık etmiş eşyalarla birlikte canlandırılmış olan İslam Bilim ve Teknoloji Tarihi Müzesi olarak ziyarete açılmış durumdadır. İçerisinde gerçekten doyurucu şekilde tarihten kalma eşyalar ve nasıl kullanıldıkları anlatılan bilgiler vardır.(Bu iki müzeye diğer postlarımda ayrıntılı olarak ayrı ayrı yer vermeye çalışacağım)

Parkı gezmeye devam ettiğimizde sağ yokuş kısmının hala askeriyeye ait olduğunu görürsünüz ayrıca yukarı kısımların aslında Arkeoloji müzesinin bahçesi hatta Çinili köşkten göz kırpan pencerelerin olduğunu görürsünüz devam ettikçe yokuşa doğru çıkar ve buradan Marmara’nın el sallayarak Haliç ve Adaları kucaklayıp size göz ziyafeti çektiğini anlarsınız. Burada kır kahveleri bulunmakta mola vererek burada bir şeyler atıştırarak çayınızı yudumlayabilirsiniz fakat biraz tuzlu olduğu konusunda uyarmadan edemeyeceğim. Şahsen ben buraya gelirken termosum ve çantamdan eksik etmediğim abur cuburlarımla ve en sevdiğim kitaplarım ile geliyorum.

Gezerken dediğim gibi tarihe tanıklık etmiş bu parkta gözden kaçırabileceğiniz yapılar bulunmakta çünkü park oldukça büyük ben birkaç kere gezdikten sonra fark edebildim burada saklanan Gotlar sütununu bu sütunun da tarihte güzel bir yeri var tabi ki Romalılardan kalmış bu sütun…
Tam çıkışın da kocaman ve süslü harflerle Gülhane yazısını görüpte hatıra olsun diye fotoğraf çekmeden ayrılmayın. Sizlerle bu parkta yaşadığım güzel bir anımı paylaşayım bir gün akşam vakitlerinde yine bu parkta geziyorken Büyükşehir Belediyesinin çiçek dikim çalışmalarına şahit olduk ve biraz izledik,izlerken de çalışanların gözüne battık haliyle ve bir çalışan buyrun bir şey mi istediniz diye sorunca arkadaşım dayanamayıp atladı bizde yapabilir miyiz diye çalışanlar biraz güldükten sonra tabi istiyorsanız neden olmasın dedi. Arkadaşım kolları sıvayıp çiçek ekmeye başladı bile çok anlamasam da bende biraz yardım ettim. Çok eğlenceli ve keyif vericiydi. Biraz yardım ettikten sonra müsaade istedik ve teşekkür ettik. Onlar da bize teşekkür etti ve ikimize de ikişer tane çiçek verdiler. Tatlı bir yorgunluk ile tranvaya binip evlerimize doğru yol aldık.
Böyle güzel bir anımız  oldu sevgili arkadaşım ile hala bazen burayı gezdiğimizde aynı noktaya gelip baktığımızda birbirimize dönüp gülüyoruz.

İşte böyle yazacaklarım şimdilik bu kadar herkesin bu güzel yeri gezebilmesini ve bol bol güzel fotoğraflar çekerek arşivlerine yeni anılar katabilmesini dilerim…









Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

BURSA YEŞİL CAMİ & YEŞİL TÜRBE

Bahçelievler Belediyesinin düzenlemiş olduğu günübirlik Bursa gezisine katıldığım ve soluğu o çok istediğim Yeşil Cami de aldığım anı paylaş...