Birkaç kere gelmiş olamama rağmen her geldiğimde ayrı bir
heyecan yaşıyorum Kıbrısı gezerken özelliklede Girne’nin yat limanında vakit
geçirmeyi akşam yürüyüşleri yapmayı ve buranın serinliğini seviyorum. Saatlerce
burada limanı izlemek gemilere bakarak dalıp gitmek benim için paha biçilemez.

Mesela şu anda restaurant ve bar işlevi gören binalar,
önceleri Anadolu’ya ve Avrupa’ya Kıbrıs’tan ihraç edilen harup (keçi boynuzu)ve
tuz için ambar olarak kullanılıyormuş. Harup ve tuzun ihraç edilmesinde önemli
bir yer tutan limana İngiliz Sömürge Döneminde dalgakıran ve tek katlı taştan
yapılmış gümrük binası inşa edilerek geliştirilmiş. Daha sonra da bu gümrük
binasına ikinci kat ilave edilmiş. Bu günkü son şeklini alan yapı ise şu anda
Marina Ofisi olarak kullanılıyor.
Ben genellikle buraya geldiğimde önce herhangi bir kafe
de güzelce Türk kahvemi içiyorum bazen
mekanı incelerim ya da çokça kitabıma odaklanırım sonra da dondurmamı
çekirdeğimi alarak limana doğru rotayı çizerim biraz yürüyüş yapıp yorularak
kayalıklarda soluğu alırım.
Sevgili arkadaşıma da bunu anlattığım da hadi beraber de
yapalım dedi ve beni çok mutlu etti.Bu yazdıklarımı onunla da tek tek aynı
sırayla yaptım ve tadına doyulmaz bir huzura doyarak günümüzü noktalandırdık.
Her akşam geldiğimde de fotoğraf çektirmeyi ihmal etmedim.
Gündüz geldiğim de ise alışveriş yapmaktan kendimi alıkoyamadım tabi ki biz
bayanlar alışveriş yapmadan duramayız malumunuz üzere… Ayrıca çoğu kez de yemek
yedik özelliklede balık menüleri harikaydı.
Sizlerinde Girneye gittiğinizde mutlaka bu limanda böyle
anlar yaşamanızı ve keyifli sohbetler yapmanızı öneririm gerçekten unutulmaz
anılar bunlar. Bir de aklınızda bulunsun buraya gelirken yaz mevsiminde de olsanız ince bir hırka bulundurunuz yanınızda çünkü çok esiyor...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder