28 Ağustos 2015 Cuma

BÜYÜK HAN'IN BÜYÜKLÜĞÜ

     


        Kıbrıs da Yeşil Hattı gezdikten sonra buraya çok yakın olan Büyük Han ‘ı da gezelim dedik. Hem çok gezip yorulmuştuk ,biraz mola verip dinlenmek ve bir şeyler yiyerek enerji toplamak için Büyük Han’a doğru yol aldık.
Ben tarihi yerleri ve doğanın mistik yerlerini gezmeyi sevdiğim için canım arkadaşım bana öğrendiği her şeyi öğretmeye ve her yere götürmeye çalışıyor. E ben de tabi onu bu şevkten mahrum etmiyorum tabi ki.
Büyük Han da böyle tarihi ve güzel bir yermiş ben daha önce gitmediğim için merak ettim.Canım arkadaşım beni hiç bilgilendirmez ise olur mu?

Büyük Han 1572 yılında Kıbrıs'ın ilk Osmanlı Valisi olan Muzaffer Paşa tarafından inşa ettirilmiş. Birbirine benzeyen 68 dikdörtgen şeklinde odadan oluşuyormuş, ortasında küçük bir cami bulunan Büyük Han, Anadolu'da bulunan Osmanlı devri çarşı içi iş merkezleri yapısında imiş. Birleşik Krallık hakimiyetinde ilk olarak hapishane, daha sonra ise fakirler için barınak olarak kullanılan bir yapıymış Büyük Han.
Büyük Han dan içeri girer girmez bir huzur kaplıyor içimi bu tarihi yapılar sanırım beni kendi içine çekiyor. Ben de kendimi bırakıyorum ve gezmeye başlıyoruz bu tarihi yapıyı.
Herkesin olduğu gibi benim de batıl olan inançlarım vardır. Bunlardan birisi de su sebilleri ve çeşmelerden su içmek. Ben bu çeşmelerden su içildiğinde tarihten gelen bir parçayı ruhuma aldığımı ve o suyla beraber harmanlandığımı düşünürüm. Onun için de bunu hiç ihmal etmem.
Gezip gezip yorulduk o kadar en iyisi bir şeyler yiyelim diyerek kendimizi buradaki cafelerden birine atıverdik. Buranın meşhur böreklerinden yemeden edemedik.


      Yemek yerken canım arkadaşıma daha önceden gitmiş olduğum Hanlara benzettim burayı dediğimde hangisine Eskişehir de olanına mı dedi bende yok hayır Bursa da olan hana benzettim diyince evet haklı olabilirsin nede olsa aynı Osmanlı yarı tarzında yapılmış diyerek yanılmadığımı doğruladı.
Bu Han ticaret açısından çok önemli çok değerli bir yermiş.Geri dönüşte istenilen hediyeleri alabilmek adına ve orijinal olmasını sağlamak amacıyla burayı baya bir arşınladık. Ama değdi doğrusu çok güzel şeyler satın aldık öyle çok da pahalı değildi doğrusu el emeği olması da cabasıydı.
İnsanlar ne kadar becerikliler ya keşke bende bu kadar becerikli olsam diyorum böyle güzel  el işlerini gördüğüm de ama yapacak bir şey yok.
Her iş yerinde(dükkanında) başka bir maharet başka bir güzellik vardı. El ile yapılan o güzelim sabunlar ,Harup denilen o özel yiyecek yani keçi boynuzundan yapılan o pekmez.Bunu  satan abla ise bu likit çikolata gibidir hepsini aynı anda yeme dedi sakın.

O sakız kabaklarına işlenen sanatı ise başka bir yerde göremem sanırım inanılmaz derecede muhteşemdi.


Ve buradan tabi ki de koleksiyonuma mağnet almadan gitmek olmazdı.Ben cidden buradan çok keyif aldım o güzel ve önemli sayılacak kadar özel olan tarihinden, İçerisindeki o güzel şirin ve küçük kafelerden, o küçük el işlerinin ve onlara verilen o emeklerin ve o sanatın eşsizliği …





Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

BURSA YEŞİL CAMİ & YEŞİL TÜRBE

Bahçelievler Belediyesinin düzenlemiş olduğu günübirlik Bursa gezisine katıldığım ve soluğu o çok istediğim Yeşil Cami de aldığım anı paylaş...