Ahmet Altan
benim en çok sevdiğim yazardır. Hemen hemen bütün kitaplarını okudum
diyebilirim ama bu kitabın yeri başkadır bende onun için de ilk bu kitabını
anlatmak istedim. Umarım en kısa zamanda diğer kitaplarını ve daha nice güzel
kitapları paylaşabilirim...
===KİTABI ANLATACAK OLURSAM===
Romanımızın
konusu tabi ki de aşk fakat yanında hayatımızda olmasını istemediğimiz konulara
da değinilmiş.(töre cinayeti, ayrılık, ölüm)
Kitabımızın kahramanları birbirlerine deli gibi aşık iki
sevgili Yelda ve Selim. Selim tarih alanında üniversitede öğretim görevlisidir.
Yelda ise bir araştırma grubunda görev yapmaktadır.
Romanda kahramanlarımızın eğitim, kültür, yetişme tarzı ve
fikir dünyalarının birbirinden farklı olduklarını bu farklılığın onları hem bir
arada tutmasını hem de birbirlerinden uzaklaştırmasını önemli bir biçimde
anlatıyor.
Yazarımız Ahmet Beyin bu kitabında duygusallığa oldukça önem
verdiği ve bunu tasvirlerinde açıkça belirttiği görülüyor. Yazarımız birbirlerine
tutkuyla bağlı olan bu iki insanın arasındaki ilişkiyi oldukça somutlaştırarak
anlatmıştır. İlişkinin bazen yara aldığını ,bazen bu yaranın iyileştiğini ve
kapanır gibi olduğunu fakat aniden bir tepkiyle birbirlerine verdikleri
üzüntüden zevk alır hale geldiklerini fakat birbirlerinden asla
vazgeçemediklerini anlatmaktadır. Yelda yaşadığı bu karmaşık ilişkinin farkına
vararak biraz soluk almak ve daha iyi düşünebilmek için çalıştığı araştırma
grubuyla Güneydoğu'ya töre cinayetlerini araştırmaya gider. Orada yeni
insanlarla tanışır ve onların hayatlarını öğrenmeye başlar.
Bu ayrılık Yelda
ile Selim'in ilişkilerini tekrar gözden geçirmelerine olanak sağlamış, birbirlerinin
kıymetlerini bir kez daha anlayıp yeniden ilişkilerine başlamışlardır. Telefon,
internet vs. tekrar birbirlerinden haber almaya başlamışlardır.
Fakat Yelda'nın
bulunduğu bölge de terörist saldırıları artmış ve töre cinayetleri devam
etmektedir. Selim Yelda için endişelenmiş ve Yelda'nın yanına gitmeye karar
vermiştir. Selim aldığı ani kararla Mardin'e gitmiştir. Yelda havaalanında
Selim 'i karşılamış ve arabayla yola koyulmuşlardır. Bir anda ne olduğunu
anlayamadıkları bir ses duyarlar ve Yelda Selim'in yaralandığını fark eder. Selim
hızla kan kaybetmiş ve fazla vaktinin kalmadığını anlayarak Yelda'ya son
sözcüklerini de fısıldamıştır. Yelda şaşkınlık içinde Selim'i kaybetme
korkusuyla yüzleşmiştir.
Selim Yelda ya
''Beni çok mutlu ettin ,sende beni mutlu biri olarak hatırla der ve son
nefesini verir.''
Yelda çaresizlik ve şaşkınlık içinde artık Selim'in
olmadığını anlar. Ve onun için zor günlerin başladığını kabullenir.
===BANA KALANLAR===
Ahmet Altan'ın tüm eserlerini sevdiğim gibi bu eserini de
çok severek ve beğenerek bir çırpıda okudum.
Anlattıkları günlük hayatımızda sevdiğimiz, aşık olduğumuz
insanlarla yaşadıklarımız adeta...Çünkü hepimiz sevdiğimiz adamlarla yada
kadınlarla aynı şeyleri düşünmüyoruz, farklı yerlerden, farklı kültürlerden
gelip bir şekilde birbirimizi buluyoruz buda bazen bize nefesimizin kesildiğini
nefese ihtiyacımız olduğunu hatırlatıyor.
Hangimiz kaçmıyoruz ki en sevdiğimizden hangimiz kabuğumuza
çekilmiyoruz...
Ve gelelim kitaptaki terör ve töre cinayetlerine...
Niye kendimizi kandıralım ki hala var ve ben nedense
biteceği umutlarımı uzun bir zaman önce kaybettim.
Neyse ki sevgi sonsuz sevgi insanları birbirlerine bağlar, kaçıp
gitsen de sonunda gideceğin yer yine sevdiğin ve sevgisine inandığın kişinin
yanıdır.
Ve son olarak
paylaşım sitelerinde gördüğüm şu sözü yazmak istiyorum,
'' Sensiz
yaşayamam deme sevdiğin insana, seni onsuz da yaşatırım...'' çok doğru bence
takdir yüce Allah'ın.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder