25 Ocak 2016 Pazartesi

EN UZUN GECE



      
     Ahmet Altan benim en çok sevdiğim yazardır. Hemen hemen bütün kitaplarını okudum diyebilirim ama bu kitabın yeri başkadır bende onun için de ilk bu kitabını anlatmak istedim. Umarım en kısa zamanda diğer kitaplarını ve daha nice güzel kitapları paylaşabilirim...

                                        ===KİTABI ANLATACAK OLURSAM===

        Romanımızın konusu tabi ki de aşk fakat yanında hayatımızda olmasını istemediğimiz konulara da değinilmiş.(töre cinayeti, ayrılık, ölüm)
Kitabımızın kahramanları birbirlerine deli gibi aşık iki sevgili Yelda ve Selim. Selim tarih alanında üniversitede öğretim görevlisidir. Yelda ise bir araştırma grubunda görev yapmaktadır.
Romanda kahramanlarımızın eğitim, kültür, yetişme tarzı ve fikir dünyalarının birbirinden farklı olduklarını bu farklılığın onları hem bir arada tutmasını hem de birbirlerinden uzaklaştırmasını önemli bir biçimde anlatıyor.
Yazarımız Ahmet Beyin bu kitabında duygusallığa oldukça önem verdiği ve bunu tasvirlerinde açıkça belirttiği görülüyor. Yazarımız birbirlerine tutkuyla bağlı olan bu iki insanın arasındaki ilişkiyi oldukça somutlaştırarak anlatmıştır. İlişkinin bazen yara aldığını ,bazen bu yaranın iyileştiğini ve kapanır gibi olduğunu fakat aniden bir tepkiyle birbirlerine verdikleri üzüntüden zevk alır hale geldiklerini fakat birbirlerinden asla vazgeçemediklerini anlatmaktadır. Yelda yaşadığı bu karmaşık ilişkinin farkına vararak biraz soluk almak ve daha iyi düşünebilmek için çalıştığı araştırma grubuyla Güneydoğu'ya töre cinayetlerini araştırmaya gider. Orada yeni insanlarla tanışır ve onların hayatlarını öğrenmeye başlar.
    Bu ayrılık Yelda ile Selim'in ilişkilerini tekrar gözden geçirmelerine olanak sağlamış, birbirlerinin kıymetlerini bir kez daha anlayıp yeniden ilişkilerine başlamışlardır. Telefon, internet vs. tekrar birbirlerinden haber almaya başlamışlardır.
    Fakat Yelda'nın bulunduğu bölge de terörist saldırıları artmış ve töre cinayetleri devam etmektedir. Selim Yelda için endişelenmiş ve Yelda'nın yanına gitmeye karar vermiştir. Selim aldığı ani kararla Mardin'e gitmiştir. Yelda havaalanında Selim 'i karşılamış ve arabayla yola koyulmuşlardır. Bir anda ne olduğunu anlayamadıkları bir ses duyarlar ve Yelda Selim'in yaralandığını fark eder. Selim hızla kan kaybetmiş ve fazla vaktinin kalmadığını anlayarak Yelda'ya son sözcüklerini de fısıldamıştır. Yelda şaşkınlık içinde Selim'i kaybetme korkusuyla yüzleşmiştir.
    Selim Yelda ya ''Beni çok mutlu ettin ,sende beni mutlu biri olarak hatırla der ve son nefesini verir.''
Yelda çaresizlik ve şaşkınlık içinde artık Selim'in olmadığını anlar. Ve onun için zor günlerin başladığını kabullenir.

                                                 ===BANA KALANLAR===

Ahmet Altan'ın tüm eserlerini sevdiğim gibi bu eserini de çok severek ve beğenerek bir çırpıda okudum.
Anlattıkları günlük hayatımızda sevdiğimiz, aşık olduğumuz insanlarla yaşadıklarımız adeta...Çünkü hepimiz sevdiğimiz adamlarla yada kadınlarla aynı şeyleri düşünmüyoruz, farklı yerlerden, farklı kültürlerden gelip bir şekilde birbirimizi buluyoruz buda bazen bize nefesimizin kesildiğini nefese ihtiyacımız olduğunu hatırlatıyor.
Hangimiz kaçmıyoruz ki en sevdiğimizden hangimiz kabuğumuza çekilmiyoruz...
Ve gelelim kitaptaki terör ve töre cinayetlerine...
Niye kendimizi kandıralım ki hala var ve ben nedense biteceği umutlarımı uzun bir zaman önce kaybettim.

Neyse ki sevgi sonsuz sevgi insanları birbirlerine bağlar, kaçıp gitsen de sonunda gideceğin yer yine sevdiğin ve sevgisine inandığın kişinin yanıdır.

    Ve son olarak paylaşım sitelerinde gördüğüm şu sözü yazmak istiyorum,


    '' Sensiz yaşayamam deme sevdiğin insana, seni onsuz da yaşatırım...'' çok doğru bence takdir yüce Allah'ın.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

BURSA YEŞİL CAMİ & YEŞİL TÜRBE

Bahçelievler Belediyesinin düzenlemiş olduğu günübirlik Bursa gezisine katıldığım ve soluğu o çok istediğim Yeşil Cami de aldığım anı paylaş...