2 Aralık 2015 Çarşamba

NASIL GEZGİN

        
Adilcevaz otogar
     
      Bir şehre gittiğimde ilk işim o şehri didik didik araştırmak oluyor. Hele bir de zamanım oldukça  yeterli ise her  yerini karış karış gezmek istiyorum. Bunun için benim de ilk başvurmuş olduğum kaynak tabi ki de internet siteleri, sosyal ağlar …Fakat araştırdığımda her zaman karşıma çıkan yerler aynı oluyor. Nedense herkes şehrin o popüler olan yerine gitmiş özellikle orada fotoğraf çektirmiş ve şehrin geri kalanına hiç bakmamış bile. Ona göre güzel yada çirkin deyip yapıştırmış yorumlarını.
     Yahu bu şehirde hiç mi kale yok hiç mi müze yok hiç mi türbe yok en kötüsü hiç mi bir cami yok… Tamam anlıyorum yemek yemek çok önemli , cafelere gitmek, alışveriş mağazalarına gitmek, alışveriş yapmak gerçekten önemlidir. Ama unuttuğumuz bir şey var.
      Bir şehri geziyorsak öncelikle o şehri hissetmeliyiz diye düşünüyorum. Bunu da en iyi şekilde yapmak için o şehrin gidilmemiş görülmemiş hatta el değmemiş doğal olan yerlerine bakmak gerekir.
Tarihine inmek yani geçmişine inmek gerekir, ön yargılarımızdan sıyrılarak. Daha önce hangi devletler yaşamış bu şehirde hangi savaşlar yapılmış acaba nasıl kazanılmış bulunduğum bu yer nasıl oluşmuş diye bir sorgulamak lazım.
     Çoğu arkadaşlarımın aklına tatile gidiyorum dediğim zaman deniz, kum, güneş geliyor. Hepsi nereye gideceksin hangi otelde kalacaksın nerede ki deniz de yüzeceksin diye soru soruyorlar. Nasıl cevap vereceğimi inan ki şaşırıyorum. Ben tatil dediğim zaman aklıma daha farklı şeyler geliyor.Kültür benim için cidden önemli çünkü daha fazla şey öğreniyorsunuz.Tabi ki denize de gideceğiz yüzme sporumuzu da yapacağız güneşten de en iyi şekilde yararlanacağız ama önemli olan şu ki o tatilden size geriye ne kaldı.Bir şehirden başka bir şehire tatile giden arkadaşlarımın en büyük keyfi 5 yıldızlı denize sıfır her şey dahil bir otelde bir hafta boyunca konaklamak. Geç saate kadar uyuyup sonra  kalkıp açık büfede kahvaltı yapıp sonra biraz denize girip güneşlenerek zaman geçirmek, akşam yemek yemek, gece kulübe gitmek sonra tekrar uyumak. Allah’ım bu nasıl bir tatil anlayışıdır. Ben akıl sır erdiremiyorum.
Ne gerek var ki evinde kal akşama kadar yat J Hem paranı, hem zamanını harcayıp o kadar yol tepip böyle bir tatil yapıyorsan saygı duymasına duyarım ama hay senin aklına da derim yani J
       Bilmiyorum belki de doğru olan tatil şekli budur da ben yanlış yapıyorumdur. Ama gerçekten açık yüreklilikle bana gelen soruları cevaplamak istersem ben böyle gezmekten ve beynimi bu şekilde doldurmaktan çok memnunum.
Çünkü benim için tatil demek bir şehre gittiğim zaman oradaki tarihe yerlere gitmek, müzelere ören yerlerine,camilere,kiliselere,hanlara,kervansaraylara,medreselere,türbelere,dağlara,kalelere,denizlere,adalara kısacası her yerine zaman ayırarak gitmek demek nasıl bu zamana geldiler öğrenmek demek…
       Sizlerin de iyi bir gezi yapmak istiyorsanız bu şekilde gezmenizi hatta gözünüzün kulağınızın her zaman açık olmasını tavsiye ederim.
Gitmek istediğiniz her yere gidebilmeniz dileğiyle…             

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

BURSA YEŞİL CAMİ & YEŞİL TÜRBE

Bahçelievler Belediyesinin düzenlemiş olduğu günübirlik Bursa gezisine katıldığım ve soluğu o çok istediğim Yeşil Cami de aldığım anı paylaş...