Adilcevaz otogar |
Bir şehre gittiğimde ilk işim o şehri didik didik araştırmak
oluyor. Hele bir de zamanım oldukça yeterli ise her yerini karış karış gezmek istiyorum. Bunun
için benim de ilk başvurmuş olduğum kaynak tabi ki de internet siteleri, sosyal
ağlar …Fakat araştırdığımda her zaman karşıma çıkan yerler aynı oluyor. Nedense
herkes şehrin o popüler olan yerine gitmiş özellikle orada fotoğraf çektirmiş
ve şehrin geri kalanına hiç bakmamış bile. Ona göre güzel yada çirkin deyip
yapıştırmış yorumlarını.
Yahu bu şehirde hiç mi kale yok hiç mi müze yok hiç mi türbe
yok en kötüsü hiç mi bir cami yok… Tamam anlıyorum yemek yemek çok önemli , cafelere gitmek, alışveriş
mağazalarına gitmek, alışveriş yapmak gerçekten önemlidir. Ama unuttuğumuz bir
şey var.
Bir şehri geziyorsak öncelikle o şehri hissetmeliyiz diye düşünüyorum.
Bunu da en iyi şekilde yapmak için o şehrin gidilmemiş görülmemiş hatta el
değmemiş doğal olan yerlerine bakmak gerekir.
Tarihine inmek yani geçmişine inmek gerekir, ön yargılarımızdan
sıyrılarak. Daha önce hangi devletler yaşamış bu şehirde hangi savaşlar yapılmış
acaba nasıl kazanılmış bulunduğum bu yer nasıl oluşmuş diye bir sorgulamak
lazım.
Çoğu arkadaşlarımın aklına tatile gidiyorum dediğim zaman
deniz, kum, güneş geliyor. Hepsi nereye gideceksin hangi otelde kalacaksın
nerede ki deniz de yüzeceksin diye soru soruyorlar. Nasıl cevap vereceğimi inan ki
şaşırıyorum. Ben tatil dediğim zaman aklıma daha farklı şeyler geliyor.Kültür
benim için cidden önemli çünkü daha fazla şey öğreniyorsunuz.Tabi ki denize de
gideceğiz yüzme sporumuzu da yapacağız güneşten de en iyi şekilde
yararlanacağız ama önemli olan şu ki o tatilden size geriye ne kaldı.Bir
şehirden başka bir şehire tatile giden arkadaşlarımın en büyük keyfi 5 yıldızlı
denize sıfır her şey dahil bir otelde bir hafta boyunca konaklamak. Geç saate kadar
uyuyup sonra kalkıp açık büfede kahvaltı
yapıp sonra biraz denize girip güneşlenerek zaman geçirmek, akşam yemek yemek, gece
kulübe gitmek sonra tekrar uyumak. Allah’ım bu nasıl bir tatil anlayışıdır. Ben
akıl sır erdiremiyorum.
Ne gerek var ki evinde kal akşama kadar yat J Hem paranı, hem
zamanını harcayıp o kadar yol tepip böyle bir tatil yapıyorsan saygı duymasına
duyarım ama hay senin aklına da derim yani J
Bilmiyorum belki de doğru olan tatil şekli budur da ben
yanlış yapıyorumdur. Ama gerçekten açık yüreklilikle bana gelen soruları
cevaplamak istersem ben böyle gezmekten ve beynimi bu şekilde doldurmaktan çok
memnunum.
Çünkü benim için tatil demek bir şehre gittiğim zaman
oradaki tarihe yerlere gitmek, müzelere ören yerlerine,camilere,kiliselere,hanlara,kervansaraylara,medreselere,türbelere,dağlara,kalelere,denizlere,adalara
kısacası her yerine zaman ayırarak gitmek demek nasıl bu zamana geldiler
öğrenmek demek…
Sizlerin de iyi bir gezi yapmak istiyorsanız bu şekilde
gezmenizi hatta gözünüzün kulağınızın her zaman açık olmasını tavsiye ederim.
Gitmek istediğiniz her yere gidebilmeniz dileğiyle…
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder