2 Aralık 2015 Çarşamba

1 ARALIK DÜNYA AİDS GÜNÜ

      Hatırlamamız gereken  o kadar çok önemli gün ve haftalar var ki. Hepsinin ayrı bir kutlanma, hatırlanma ya da yas tutma anlamı oluşturulmuş.
Bunlardan biri de yine sağlıkla ilgili olan bir gün 1 Aralık Dünya Aids günüdür. Benimde aslında daha yeni yeni anlamını kavradığım bir gün diyebilirim. Bugünün anlamı ve önemi bu hastalıkla mücadele etmek ,bu hastalık yüzünden hayatını kaybeden insanları anmak  ve hatta bu hastalıkla yaşamak zorunda olan kişileri anlayabilmek adına oluşturulan bir gündür.
      Yine ön yargılarımızdan kurtulamayıp da hıv virüsü taşıyan insanları kendimizden uzaklaştırmak…
Ne denli doğru bilemiyorum. Ancak ve ancak cahillik diye düşünüyorum. Çünkü bu hastalık bizim bildiğimiz endişe ettiğimiz türden bir hastalık değil. Kime denk geldiysem grip gibi bulaşan bir hastalık olduğunu düşündüğünü yansıttı. Gülsem mi ağlasam mı bilemedim. Maalesef ama bu hastalık grip gibi hapşırarak, öksürüp  tıksırarak ,yanında durarak hatta sarılmayla, dokunmayla, tokalaşmayla aynı ortamları falan kullanarak geçen bir hastalık değil. Bunu aklımızdan çıkarsak ve bilinçli olarak öğrensek daha iyi olur. Çünkü bu insanları çevremizden uzak tutmak ,onları dışlamak hiç iyi bir tutum değil. Böyle olmasını onlar istemediler. Hiç kimsede bir hastalıkla ömür boyu yaşamayı istemez.
      Şu an sağlıklı olabiliriz ama başımıza gelmeyecek diye de bir durum yok ortada.
Etrafımızda o kadar çok insan var ki farklı sorunlarla farklı hastalıklarla uğraşan ,bu hastalığı da bu şekilde önlem alarak kabul etmeliyiz diye düşünüyorum.
      Dünyada bu hastalıkla savaşan o kadar çok insan var ve hiç biri bu durumu güle oynaya isteyerek kabul etmemişlerdir.Sayısal olarak değer vermek istemiyorum çünkü oldukça fazla…
Bir arkadaşım var geçen sene kaza geçirdi ve kazadan sonra çok hassas bir döneme girdi. Kontrollerine gidip geldiği sıralarda hıv virüsü taşıdığını öğrendi.Nasıl olduğunu bunun başına nasıl geldiğini hala bilmiyor.Ama biz onu dışlamadık hepimizin başına gelebilecek bir durum olarak kabullendik ve arkadaşlığımızı devam ettirdik. Çünkü bu durum oldukça zor bir durum ve çaresi olmayan bir durum.
AslıNda bu hastalık cinsel yolla bulaşan bir hastalıktır fakat bilinenlerin aksine bu hastalık tedbir alınılmadığı takdirde yani steril olmayan araç gereçler kullanıldığında bulaşan bir hastalıktır da. Örneğin dövme yaptırmak, pirsing  taktırmak gibi eylemler steril ortamda olmalıdır aksi takdirde sizden önceki kişide bir rahatsızlık varsa bu yolla size de geçebilir. Kan yoluyla geçme olasılığı da çok yüksek son dönemlerde bunun önüne geçmek için baya bir önlem alındığını görmekteyim. Özellikle de kan verme eylemlerinde gözlemlediğim bir durum.
Bu virüsü taşıyan kişiler dikkat ettikleri sürece herhangi bir sorun teşkil etmediği görülmektedir.
Bu hastalığı konu alan bir çok filmde çekilmiştir.Bu filmleri izlemekte de yarar var açıkçası…
İzlemiş olduğum filmlerden  günümüze en yakın 2010 yılında çekilmiş olan Türk filmi İncir Reçeli bu hastalığı günlük yaşama uyarlamış ve gayette güzel bir film yapılmış.
En eski olarak da 1993 yılında çekilmiş olan hatta Tom Hanks’in ödül aldığı Philadelphia filmini hatırlıyorum.Bu filmde oldukça başarılı bir filmdi.
Bu iki filmin haricinde daha yeni izlemiş olduğum bir film var aklımda bu hastalığı konu alan Sınırsızlar kulübü diye bir film çok dramatik olmayan hatta eylenceli diyebileceğim bir film.2013 yılında çekilmiş bu film ama Dallas da geçtiği için midir görüntü ve karakterlerden midir bilemedim bana eskiymiş gibi bir hava verdi.Ama izlenilecek filmlerdedir diyebilirim gönül rahatlığıyla…
Bu konuyla ilgili daha önce hiç kitap var mı ? yazılmış mı diye araştırmadım açıkçası eğer bulur da okursam  onu da elbetteki paylaşırım.
Daha önce oynanan tiyatro oyunlarının da olduğunu gördüm fakat izleme fırsatı bulamadım.Umarım sizler izlemişsinizdir.
Evet yazımı sonlandırırken lütfen duyarlı olalım ve etrafımızda bu gibi rahatsızlıklara yakalanmış olan kişileri dışlamadan onlara yardımcı olalım. Duyarlı olmak sadece bu gibi durumlar için değil etraftaki her durum için geçerlidir. Şanslı olduğumuzu aklımızdan çıkarmamalıyız.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

BURSA YEŞİL CAMİ & YEŞİL TÜRBE

Bahçelievler Belediyesinin düzenlemiş olduğu günübirlik Bursa gezisine katıldığım ve soluğu o çok istediğim Yeşil Cami de aldığım anı paylaş...