Doğayı ve hayvanları çok seven bir insan olarak küçük bir
ilçede okumanın en güzel yanı bunlarla iç içe olmak diye düşünüyorum.
Böyle düşündüğüm içinde kocaman bahçesi olan bir müstakil evde oturmayı tercih etmiştim.
Bir sene boyunca birçok kişi ile yurtta kaldıktan sonra eve
çıkmak gayet iyi gelmişti… Fakat doğuda okumanın en zor yanı sanırım ev işleri
ile uğraşmaktı. Özellikle de kışın soba yakmak işkence gibi bir şeydi. Ama
yaktıktan sonra yanına kurulup çay içerek ve yemiş yiyerek kitap okumanın ve sevgili kediciğimin o hırıltılarını duymanın tadı
hiçbir şeyde yoktu. Hele o sobanın üzerinde kestane yapmak, ayva yakmak off o müthiş bir
keyifti.
Ev arkadaşım doğulu olduğu için ona bu işler çok basit
geliyordu ama ben biraz zorlanıyordum oda farkında olduğu için pek yaptırmamaya gayret ediyordu.Çünkü her yaptığımda fatura hep ona kesiliyordu.Çünkü benim hatırladığım tek şey ben çocukken
annemlerin soba yaktığıydı. Daha sonra kaloriferli ,kombili evlere çıktık ve
başkada soba görmedim.
Kışın soba ile ilgili en güzel hatıram ise yine ev arkadaşım ile
akşam vakti aldığımız odun ve kömürün yüklenilip eve getirilişi ve bizim onları
kömürlüğe dizmemiz idi.O kadar çok odunu bir arada görünce sanki hazine bulmuş
gibi çok mutlu olmuştum.Sevgili arkadaşımın o mutluluğumda çekmiş olduğu fotoğrafı hala saklıyorum ve her baktığımda mutlu oluyorum.
Bunun haricinde hayvanlara dokunmayı onlarla vakit geçirmeyi çok seviyorum.Benim en büyük şansımda sanırım bu idi.Ev sahibimizle yan yana olan evlerde oturuyorduk ve onun bahçeside kocamandı.O bahçeden kaçan tüm hayvanlar bizim bahçeye giriyorlardı.
Kışın kapalı alanda bakılan hayvanların, bahar döneminde
bahçelerde olmaları hatta okula giderken hep beni görmeleri çok manidar
durumlardı. Ev sahibimizin beslemiş oldukları hindilerle her sabah karşı
karşıya gelmek inanılmaz ürkünçtü. Çünkü zavallı hayvanlar benden bende
zavallıcıklardan korkuyordum. Öğle vakitlerinde ise eve gelirken koyunlarla, keçilerle
beraber yürüyordum. Hafta sonları ise İneklerle, öküzlerle beraber bahçede
oturup kahve içiyordum. Hatta izin verdiklerinde sağmak için bile gidiyordum
yanlarına…
Bir yılbaşı ertesinde komşumuzun zavallı hindinin tekini
bağladığını hatta kesme aşamasında olduğunu gördüm. Hatta sevgili ev sahibim
yemeğe de davet etmişti. Şimdi davete icabet etmemek olmazdı çünkü yaşlı başlı
insanlardı. Onun için tabi ki de gittim. Fakat ben biraz duygusal bir insan
olduğum için zavallı hindiciği yiyemedim. Hatta o günden sonra hiçbir şekilde
hindi yemeği aklımın ucuna bile getirmedim…
Şimdi
nerden çıktı bu hindi muhabbeti derseniz malum yılbaşı yaklaşıyor. Benim de
haliyle yılbaşı anılarım depreşti.O güne kadar hiç aklıma gelmemişti masada soruverdim neden yılbaşında hindi kesiyorsunuz dedim ev sahibimize sonuçta bizim örf ve adetlerimizde böyle bir şey yok diyerek onlarında hem yaşlarına hürmetten hem de samimi bulduğumdan ötürü...
Meğersem benim sevgili ev sahibemim kökleri kızılderelilere kadar dayanıyormuş.Bir şaşırdım bir şaşırdım ki anlatamam neee deyiverdim birden.Ev sahibi tonton amcam anlatmaya başladı maceralarını...Dedesinin dedesi kızıldereliymiş ve aralık aylarında hindi avlamaya giderlermiş avladıkları hindilerin bir kısmını satarlarmış kendilerinin payını da şükür amaçlı tüm sevdikleriyle bir araya gelerek bir masada paylaşırlarmış.Çocukluğundan beri böyle görüp böyle yetişen birinden de farklı bir şey yapması beklenemez zaten.Peki bu doğrumu yani bu tutum doğrumu diye sorduğumda ise tabiki de hayır hindi her zaman kesilip yenilebilecek bir hayvan dedi.Ona yılbaşında olan bu mevzu tamamen para kazanmak amaçlı yapılan bir tutummuş.Fakat kendisi beslediği ve her zaman kestiği için sorun yokmuş :)
Bunun yanı sıra sevgili ev sahibimin koyunları,keçileri vardı.Kurban bayramını da kurbanını keserek kutlardı.
Bizim payımızı da unutmazlardı.Hele tonton ev sahibimin o bahçede bize yapmış olduğu mangalları,ziyafetleri unutamam.
Hem sevip hem de kesip yemesi önce biraz acı oluyor ama zamanla alışılıyor.Çünkü onlar bize Rabbim'in vermiş olduğu kurban onun için de kesilmesi önemli sonuçta bir ibadet yerine getiriliyor.
Sevgili ev sahibim ve eşi çoktan rahmetli oldular.Ama ben onları o kadar güzel hatırlıyorum ki onun için hala bende yaşıyorlar.O kadar çok anım var ki onlarla beraber unutması imkansız olan Allah onlara rahmet eylesin.
Herkese onlar gibi insanlarla bir arada olmayı nasip etsin diyerek yazımı burada sonlandırıyorum.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder