Huzur dolu bir güne başlayabilmek için...
Sol elimde bir kitap sağ elim de içi dolu bir kahve kupası
ile sabahın erken saatlerinde balkonuma çıktım ve önümde duran ufak masama
elimdekileri bırakıp kapalı olan balkon pencerelerini araladım. Hafif hafif
çiseleyen yaz yağmurunun ıslak ama sıcak olduğunu fark ettim. Yağmur
damlalarını yüzümde hissetmek adına başımı pencereden uzattım ve gökyüzüne
doğru birden gözlerimi açarak bakmaya başladım. Gökyüzünde ihtişamı anlatılamaz
bir dans ki o dans yağmurdan ıslanmamak için kaçışan ve cıvıl cıvıl ötüşen
kuşlar... Ardından ortaya çıkan gökkuşağı da oldukça ilginç, aslında ilginç
olan gökkuşağının renkleri... Ortadan kaybolana kadar uzunca bir süre izledim
ve adını bildiğim renkleri ayırdım( açık mavi, mor, yeşil, turuncu...)peki ya
geriye kalan renkler sırf biz onların adını bilmiyoruz diye kaybolup gitmeye
mahkumlar mı? Bence değiller...
Bunu düşününce canım sıkıldı oturup bir yudum kahve içeyim
dedim ki oda sağ olsun buz gibi olmuş... neyse ki o anlardan bu yazı çıkıverdi
ortaya...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder