İstanbul'a aşık
olan bir insanın buraya gitmemesi burayı öğrenmemesi eminim çok ayıp olur diye
düşündüğümden kalkıp gitmiştim bu güzel müzeye fakat yakın zamanda tekrar yolum
düştü ve bu sefer sizlerle paylaşayım istedim.
Panaroma 1453
Fetih müzesi gerçekten insanların etkileneceği ve kendilerini tarihin
içerisinde hissedeceği ender müzelerden birisi...
Panaroma 1453
Fetih müzesi Topkapı Kültür Parkı içerisinde bulunmaktadır. Müzeye giriş
saatleri: 08.30 ile 17.30 arasında olmaktadır her gün açık olan bir müzedir. Bana
kalırsa erken gidin derim çünkü çok rağbet gören bir müze ve geç saatlerde çok
kalabalık olabiliyor. Ben saat 15.00 civarlarında müzeye girip 16.40
civarlarında anca çıkabildiğim için sizlerin de saatlerinizi ona göre
ayarlamanız gerektiğini hatırlatayım. Müzeye giriş yaparken biletimi öğrenci
olduğum için indirimli olarak 3 tl ye aldım. Yanımda bulunan arkadaşlarım tam
bilet aldı ve kişi başı 5 tl ödediler. Bence çok pahalı değil bilet ücretleri
bu müze için çünkü gezip gördüğünüzde ve yaşadığınız duyguların tadını
çıkardığınızda gerçekten verdiğiniz paraya değiyor.
Panaromayı gezmeye
başladığımızda binanın yapımı insanı oldukça etkiliyor ve özel bir yerde
olduğunuzu hissettiriyor. İlk olarak
karşımıza tarih derslerinde öğrendiğimiz bilgilerin yer aldığı tablolar
karşılıyor bizleri o şahane görselleriyle duvarlarda. Okumalara ve bakmalara
doyamıyorsunuz ve niye bizlere bu zamana kadar böyle güzel anlatmamışlar
diyorsunuz. Daha sonra bu müzenin yapılışını anlatan kocaman yapısını sunan bir
bölüm çıkıyor karşımıza ve hayretlere düşürüyor bizi nasıl akıl etmişler ya
bunu diyorsunuz. Merdivenlerden çıkarken duvarlara işlenen objelere hayran
kalıyorsunuz. En heyecanlı yer ise bu merdivenleri çıkıp ilerlemeye
başladığınızda hoparlörden gelen savaş
sesleri ve mehter marşlarını duyduğumuz an...
Kendinizi sanki savaşa gidiyormuşsunuz gibi hissediyorsunuz
ve içeriye ilk adım atıldığınızda kısa süreli bir şokla ben neredeyim
diyorsunuz bu gerçek mi böyle bir şey mümkün mü ?.Etrafınıza bakındıkça sanki
gerçekten savaştaymışsınız gibi macar topçu ustası Urban'ın döktüğü toplara
dokunuyorsunuz, şahlanan atları izliyorsunuz, atılan okların hedefi sizmişsiniz
gibi karşılıyorsunuz, gökyüzünde yükselen ateş toplarını gördüğünüzde yüzünüzde
o sıcaklığı hissediyorsunuz ama Ulubatlı Hasan'ın bayrağı surlara diktiğini
gördüğünüzde işte tamam diyorsunuz aldık İstanbul'u...
Gelelim müzenin özelliklerine;
Dünyada 360
derece panoramik resimlerin dairesel biçimde sergilendiği yerler çok ancak gökyüzünün de resime dahil
edilerek yarım kürenin tamamının bu boyutlarda sergilendiği tek yer Panorama
1453 müzesi.
38 metre çapında
bir yarım küre içine 8 sanatçının yaptığı resim 3 senede tamamlanmış. Resimde
10.000 figüran çizimi yapılmış. Resmin gerçeğe yakın olması için tarihi veriler
sıkı bir araştırmadan geçirilmiş. Surların yıkılmış bölümleri dahi rastgele
çizilmemiş, belgelere dayanıyor. İstanbul'un ilk belediye başkanı Hızır Bey'e
sunulan surların tamir raporuna göre çizilmiş.
Panorama içine
ressamların gizlediği bazı sürprizlerde var. Bunlardan bildiklerimiz şunlar:
Gökyüzünde bulutlarla çizilmiş Fatih'in yandan bir portresi, balta sapına latin
harflerle oyulmuş ressamlar'dan birinin ismi, askerler arasında eski Roma
giysileriyle resmedilmiş bir Bizans askeri gibi...Tabi bunları görmek için çok
dikkatli bakılması gerekiyor.
Bence gidilip görülmesi ve bol bol fotoğraflanması gereken
bir müze…
İsteyen herkesin gidip görebilmesi dileklerimle…
http://www.3dmekanlar.com/tr/3d-hanlar.html Buradan da sanal
tur yapabilirsiniz.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder