22 Ağustos 2015 Cumartesi

AYA İRİNİ KİLİSESİ




       Topkapı Sarayını gezerken bu kiliseyi görmüştük. Bu kilise Ayasofya Müzesi Müdürlüğünün özel izni ile gezilebiliyor.Kiliseye girme ücreti ise 20 lira.O kadar çok zamanımız olmadığı için kuzenimin de pek içini gezme gibi bir hevesi olmadığından dışını gezdik ve fotoğraf çektik. Bildiğim kadar tarihçesini anlattım ona tabi ki. Daha önce buranın içine bende okul dönemimde İstanbul festivalindeki bir konser zamanında girebilmiştim.

Bu kilise akustugi çok iyi olduğundan konserlere ev sahipliği yapmaktaymış. Gidip kendi kulaklarımla duyunca ve gözlerimle de görünce bu bilgiye inandım.
İstanbul’un en eski Bizans kiliselerinden biridir Aya İrini hala kilise olarak kalabilmesinin yani cami olmamasının temel etkeni ise Sarayın içinde kalmasından dolayıdır.
Osmanlının bu kiliseyi zamanında yeniçerilerin silahhanesi olarak kullandığını duyduğumda çok şaşırmıştım. Sonuçta bizim dinimiz olmasa da Hristiyanların dinini yaşattığı bir mabetti orası hani biz hoşgörülüydük dinlere saygı duyardık diye düşündüm ve kınadım cidden. Sonra ise Askeri müzenin daha önce burada olduğunu ve ihtiyaçtan dolayı kullanıldığını öğrendim. Araştırmalarımda Harbiye de bulunan Askeri müzenin aslında burada olduğunu sonradan oraya taşındığını öğrendim.


        Aya İrini kilisesi burada bulunan ve Roma döneminden kalmış olan Artemis, Afrodit ve Apollon mabetlerinin kalıntılarından yararlanılarak 4. yy'ın başlarında Konstantin zamanında yatırılmış. Aya İrini ya da Hagia Eirene`nin sözlükteki anlamı `Kutsal Barış`; ama aynı zamanda da, aynı yüzyılda yaşamış bir azize. Azizenin gerçek adı Penelope`dir. Hristiyanlığı yaymaya çalışır. Putperestler tarafından yılanlarla dolu bir kuyuya atılır; ölmez. Taşlanır, atlara bağlanıp sürüklenir; yine de ölmez. Mucizelerin sonunda putperestler Hristiyan olur; İrini de bir azize. İmparator Konstantin, bu olağanüstü olay üzerine yaptırdığı tek tanrılı dinin ilk mabedine Aya İrini adını verir.Ayasofya'yla aynı avlu duvarı içinde bulunan Aya İrini, çıkan Nika Ayaklanması sırasında yanındaki Sempson Zenon'la birlikte yanmıştır.


       İmparator Jüstinianos Ayasofya'nın yanı sıra Aya İrini'yi de yeniden yaptırmıştır. Fakat daha sonra  yaşanan şiddetli depremler binada önemli hasarlara neden olmuştur. Tekrar tekrar onarım gören kilise hala ilk günkü gibi ayaktadır.

Bu bilgileri verdikten sonra kuzenim ve ben Sarayı gezmeye ve keşfetmeye başladık.
Topkapı Sarayı ile ilgili postumu daha önce paylaşmıştım.






İsteyen herkesin buraya gidebilmesi ve birçok fotoğraf çekerek arşivine ekleyebilmesi dileklerimle...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

BURSA YEŞİL CAMİ & YEŞİL TÜRBE

Bahçelievler Belediyesinin düzenlemiş olduğu günübirlik Bursa gezisine katıldığım ve soluğu o çok istediğim Yeşil Cami de aldığım anı paylaş...