31 Temmuz 2016 Pazar

GENÇLİK PARKI



   Ankara'da doğmuş ve büyümüş bir birey olarak her Ankarayı ziyaret ettiğinizde mutlaka gelirsiniz Gençlik Parkına... Ya benim gibi bir köşesinde saatlerce oturup derin derin eski günlerinizi gözünüzün önünden geçirirsiniz ya da çocuklar gibi ruhunuzu özgür bırakıp eğlenceye dalarsınız.



   Çocukken bende her hafta sonu tabikide Lunapark diye tutturanlardanım.Çocukken daha mı cazip geliyor ne ?Aradan yıllar geçsede bazı bıraktığınız yerler de bir değişikliğin olmaması insanı mutlu ediyor.Bazen gittiğim yerleri tanımakta zorluk çekiyorum nasıl ya burası böylemiydi ne ara bu kadar değişti diyerekden. Ama bu büyük havuz o girişteki Cumhuriyet Anıtı hep aynı ihtişamla göğe su fışkırtan fiskiyeler o kadar değişiklik yapılsa da onlar aynı kalabilmiş.Ne mutlu bana... 

   Bu parka geldiğimde geçmişini ve tarihini bildiğimden o günleri de yad ediyorum.Yine bir bencilliğin ortasında kalmış şahane bir yer olduğunu ve buranın yapımında emeği geçen insanların gayrimüslim bile olsa unutulmaması gerektiğini gezdiğimiz gördüğümüz yerlerin kolay inşa edilmediğini içerisinde çok büyük alın teri olduğunu hatırlamamız gerektiğini düşünüyorum.

    Bu parka geldiğim de yine Atam ile karşılaşıyorum selamlıyorum kendisini bize bahşetmiş olduğu armağandan dolayı minnetimi sunuyorum kendisine...
Onun bize en büyük armağanı Türk Cumhuriyetini kurmuş olmasıdır.Bunu da zaten kendisi dile getirmiştir.(küçükken bu küre etrafında dönüp dururdum amacımın ne olduğunu bilmiyorum.Gittiğimde yine döndüm bu küre etrafında istemsizce)


   Gençlik parkı gez gez bitmiyor baya büyük bir alana kurulmuş park ,son zamanlarda kafeler de eklenmiş. Biraz fiyatlar abartı da olsa gelip dinlenilebilir çay kahve içilebilir ortamlar.Yalnız benim gibi çok çok gezip son durak yaparsanız burayı ve de aç kurtlar gibi dalarsanız,bir gözlemeye 15 tl verip ne yapalım ya canım sağ olsun diyebilirsiniz.

Ben çocukken daha mı ucuzdu bu aletlere binmek şimdi neden bu kadar pahalı... Tamam anlıyorum tehlikeli yapılar koruma faktörü var,elektrik yakıyor, yağlanması,tamiri, masrafı var.Ama 3 dakika içinde bu kadar para dökülmez ki kardeşim...Belki de ucuzdur bilemiyorum.Ama 3-4 tane oyuncağa binip 15 tl verdim.Genelde gittiğim yerlerde sadece giriş ücreti ödeyip defalarca bine biliyorsun bu oyuncaklara belki de onun için pahalı gelmiş olabilir bana...

Bu Lunaparka geldiğinizde mutlaka binmeniz gereken bir oyuncak varsa oda dönme dolaptır diyebilirim.Ben bindiğimde toplamda 4 tur attırdı indiğimde ise hala dönüyordum.Ama dönme dolabın zirvesinde kendinizi bulutları tutuyormuş gibi hissediyorsunuz. Fıskiyelerden fışkıran suların dağılan taneciklerini oradan görüyorsunuz.İnanılmaz bir göz ziyafeti çekiyorsunuz kendinize...





Son olarak bu köprüye bayılıyorum...Her zerresini karış karış gezdiğim bu parkın en sevdiğim yeri bu köprü, sanki her şey ayaklarımın altında kocaman havuzun dibi görünüyor ama biz yine de köprü kullanıyoruz.Deli DUMRUL hesabı :)

Bu köprüden geçerken yapmadığım şebeklik kalmıyor.Havuza karşı,ağaçlara karşı,dostlara,doğaya karşı ama bunların hepsi mutluluktan geride bırakılmış anıları bir nebzede olsa bulmuşluktan...



Evet son olarak ANKARA'YA yolunuz düştüğünde mutlaka gezmeniz gereken görmeniz gereken bir yer olduğunu yazmadan geçemeyeceğim.Burası aslında her yerin olduğu gibi hızla değişen ve gelişen bir dünyada yaşadığımızın kanıtlarından biri diyebilirim.

Bu Gençlik Parkı nerede diyecek olursanız Ankara'nın gözde yerlerinden olan Ulus semtinde bulunmaktadır.Kime sorsanız söyler zaten burayı size...




Doğayla iç içe inşa edilmiş olan bu parkın tek eksiği sanırım çok fazla tanıtımının yapılmaması ve levhalarla insanların yönlendirilmemesidir.Geceleri rengarenk olan bu park gündüzleri tek renk adeta...Girişteki şu küçücük tabelayı da artık bir el atsanızda büyütseniz ne güzel olur diyenlerdenim.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

BURSA YEŞİL CAMİ & YEŞİL TÜRBE

Bahçelievler Belediyesinin düzenlemiş olduğu günübirlik Bursa gezisine katıldığım ve soluğu o çok istediğim Yeşil Cami de aldığım anı paylaş...